all tomorrow's parties etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
all tomorrow's parties etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Ocak 2011 Pazar

o 3 (ÜÇ) gün...hayatın anlamı bu mu yoksa?

      ilk gün, olayın gerçeküstülüğünün, sarhoşluğunun aptallaştırdığı ruh ve beden halimle pek bi şey kaydedemedim..kendimi çimdiklemekle meşguldüm sanırım 2 saatlik ziyafet boyunca ama onu bile tam hatırlayamıyorum..bunca sene sonraki ilk konser akşamlarında, içeri girememe ihtimalim büyük olan salona (evet, dışarıda kalan çok insan oldu) bir arbede sonucu kapağı attığım anda zaten başlamış ve hem de storm'u çalıyor olduklarını duyunca, başka ne halde olmam beklenebilirdi ki ? ama sonraki 2 gün artık daha deneyimliydim ve sırf o anları kendim için ölümsüzleştirmek adına telefonumun ses kaydını konserler boyunca açık tuttum..döndüm döneli hala o kayıtlarımı dinliyorum, hala sıkılamadım ve korkarım bu ilahi müzik bana kafayı yedirtecek hepten..yok be, korkmuyorum da aslında..ne korkacam? arpam benim...yerim seni ! :))
      ilk günün kaydını birileri archive.org'a koymuş sağolsun
(http://www.archive.org/details/gybe2010-12-03.dpa4061.flac16)..benim mütevazı ve kalitesiz, ancak olay hakkında yeterli fikri veren diğer kayıtlarımı da, sevgili blogumcuma yeni yıl hediyesi olarak ekliyorum..world police'in soluk kesen, "bundan öte gitmez bu notalar artık" derken oktavları devirmeye devam eden finali (static'in son kısmısı olur kendisi) ve biricik "she dreamt she was a bulldozer..."ımı ise en subjektif halimle, daha bir iftiharla sunarım:

04/12/2010 :


05/12/2010 (hemen sahne önünden, dave bryant 3-4 metre, mike moya ve efrim ise 6-7 metre ötemdeyken kaydettiğimdendir ki, biraz daha iyi bu günküler):

15 Aralık 2010 Çarşamba

bir minicik albümcük



 atp'nin 3. ve son günü godspeed'i en önden izlemek için sabahın köründe, karga bokunu yememişken sahnenin kapısında kuyrukta bekleşen azimliler...

 bunu açıklamama lüzum yok çünkü açıklama zaten resmin kendisinde mevcut..güzeldi, hoştu, anlamlıydı...




8 Aralık 2010 Çarşamba

god's pee is back!

      döndüler be! hem de ne dönüş! nefes kesici, hayal bile edilemeyen, anca yaşanınca anlaşılabilecek bir dönüş!
      hala içinde bulunduğum muhteşem sarhoşluktan çıkabilirsem, mevzu hakkında birkaç satır da yazabileceğim tükkanımda lakin şimdilik sadece kendi elceezlerimle çektiğim şu kayıtla yetinsin isteyenler:

27 Kasım 2010 Cumartesi

beklemekten ölünen kabus, mindblowing kabus, hep görülesi kabus

yaklaşıyor, yaklaşıyor, yaklaşıyor...

is
on
the
way

      önce geçmeyen aylar vardı...sonra haftalar...ve nihayet sadece günler kaldı..hani derler ya, "tanrıdan keşke başka bi şey dileseymişim, olurmuş" diye..bu kez her şey tam olması gerektiği gibi..tanrıdan asıl olması dilenen şey oldu..:)))
      iyi ki başkaca ve salakça dilekler dileyip, oldurarak, bu en yaşanası dileğimin hakkını savuşturmamışım..iyi ki bunu dilemişim..amma gönülden dilemişim! dilemişim, olmuş..yuh bana! :)))))))))) (tüm şipiritüğelliğim de üstümde maşallah)